hadis |
Konusu |
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Annem Ümmü Süleym Resulullah aleyhissalatu vesselam’a benimle bir sepet taze hurma gönderdi ama evinde bulamadım. Bana bir azadlısının kendisi için hazırladığı bir yemeğe çağrıldığını, oraya gittiğini söylediler. Yanına ben de gittim. Yemeğini yemekte idi. Aleyhissalatu vesselam kendisiyle beraber yemem için beni de çağırdı.”
Enes devamla der ki: “(Ev sahibi) etli ve kabaklı bir tirid hazırlamıştı. Meğer Aleyhissalatu vesselam kabağı severmiş. Ben (bunu görünce) kabağı toplayıp Aleyhissalatu vesselam’ın önüne yakın bırakmaya başladım. Yemeği yediğimiz zaman Aleyhissalatu vesselam evine döndü. (Ben de hurma) sepetini önüne sürdüm. Resûlullah hurmayı yemeye ve taksim etmeye başladı, sepetteki hurmayı böylece bitirdi.” |
KABAK |
Cabir (İbnu Tarik) radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın evinde huzurlarına çıktım. Yanında şu kabak vardı. “Bu nedir?”diye sordum. “Bu kabaktır, biz bununla yemeğimizi artırıyoruz” buyurdular.” | KABAK |
Ebu’d Derda radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir.” | ET YEMEĞİ |
Ebu’d-Derda radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam davet edildiği her yemeğe mutlaka icabet etti. Bir et hediye getirildiği zaman da mutlaka kabul buyurdu.” | ET YEMEĞİ |
Abdullah İbnu Cafer radıyallahu anh, İbnu’z-Zübeyr ve bir grup için boğazladığı bir deveyi ikram ettiği sırada İbnu’z-Zübeyr’e rivayet ettiğine göre: “Bir defasında ashab Aleyhissalatu vesselam’a etyemeği sunarlarken kendisi Efendimizden şöyle söylediğini işitmiştir: “Etin en güzeli (hayvanın) sırt etidir.” | ETİN EN GÜZEL TARAFI |
Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’ın önünden kebap artığı hiç kaldırılmadı ve beraberinde tüylü yaygı taşınılmadı.” | ETİN EN GÜZEL TARAFI |
Abdullah İbnu’l-Haris İbnu’l-Cez’ez-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: “(Bir gün) biz, Resûlullah aleyhissalatu vesselam’la birlikte mescidde kızartılmış bir parça et yedik. Sonra ellerimizi çakıllarla silip abdest almadan namaza durduk.” | ETİN EN GÜZEL TARAFI |
Ebu Mes’ud radıyallahu anh anlatıyor: “(Bir gün) Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a bir adam gelmişti. (Bir müddet) Efendimizle konuştu. Bu sırada adamcağız (duyduğu korkudan) omuzları titremeye başladı. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam adama: “Sakin ol! Ben bir kral değilim, ben kadid (güneşte kurutulmuş et) yiyen bir kadının oğluyum” buyurdular.” | KADİD YANİ GÜNEŞTE KURUTULMUŞ ET |
Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam: “Katığınızın efendisi tuzdur” buyurdular. | TUZ |
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Zeytinyağını yiyin ve onu (bedeninize) sürünün. Çünkü o, mübarektir.” | ZEYTİNYAĞI |
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, kendisine süt sunulduğu vakit: “(Süt) bir berekettir” veya “(Süt) iki berekettir” derdi.” | SÜT |
Ubeydullah İbnu Ali İbni Ebi Rafi’in nenesi -ve Ebu Rafi’in karısı- Selma radıyallahu radıyallahu anhüm anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İçerisinde kuru hurma olmayan bir ev, içerisinde yiyecek maddesi olmayan bir ev gibidir.” | KURU HURMA |
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Yaş hurmayı kuru hurmayla birlikte yiyin. Eski hurmayı yeni hurmayla beraber yiyin. Zira şeytan (böyle yapmanıza) kızar ve: “Ademoğlu, eskiyi yeni ile beraber yiyecek kadar (hayatta) kaldı” der.” | YAŞ HURMAYI KURU HURMAYLA YEMEK |
Hz. Ebu Bekr’in azadlısı Sa’d radıyallahu anhüma ki bu Sa’d “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a hizmet ediyordu ve Aleyhissalatu vesseIam onun hizmetini beğeniyordu- anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam hurma yerken (açgözlülükle) ikran yapmayı (ikişer ikişer yemeyi) yasakladı.” | YAŞ HURMAYI KURU HURMAYLA YEMEK |
Ebu Hazım anlatıyor: “Ben Sehl İbnu Sa’d radıyallahu anh’a: “Sen has undan yapılmış beyaz ekmek gördün mü?” diye sormuştum. Sehl: “Resulullah aleyhissalatu vesselam vefat edinceye kadar, beyaz ekmek görmedim” dedi. Ben tekrar: “Resûlullah zamanında ashabın eleği var mıydı?” dedim. “Aleyhissalatu vesselam vefat edinceye kadar elek görmedim” dedi. “Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz?” dedim. “Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk” cevabını verdi.” | HAS UNDAN YAPILAN EKMEK |
Ümmi Eymen radıyallahu anha’nın anlattığına göre: “Kendisi bir unu eleyip ondan Aleyhissalatu vesselam için ekmek yapmıştır. Resûlullah: “Bu nedir?” diye sormuş, o da: “Bu bizim diyarda yaptığımız bir yiyecektir. Ben ondan sizin için bir ekmek yapmak arzu ettim” demiştir. Aleyhissalatu vesselam da: “Şu eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne (un kısmına) geri kat, sonra yoğur (ve ekmek yap)” buyurmuştur.” | HAS UNDAN YAPILAN EKMEK |
Ata anlatıyor: “Ebu Hureyre radıyallahu anh (bir ara) kavmini ziyaret etmişti. -Ravi der ki: “Köyü de zannedersem Yuna idi- Köylüler kendisine evvelkilerin yufka ekmeğinden bir yufka getirmişlerdi. Ebu Hureyre ekmeği görünce ağladı ve “Resûlullah aleyhissalatu vesselam şu (lüks) ekmeği gözleriyle hiç görmedi” dedi.” | YUFKA EKMEK |
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Falüzeci ilk işitmem şöyle oldu: “Cebrail aleyhisselam Resûlullah’a gelip: “Ümmetine yeryüzü açılacak. O zaman onlara dünyalık bol bol akacak. Öylesine akacak kifalüzec bile yiyecekler” dedi. Bunun zerine Aleyhissalatu vesselam: “Falüzec nedir?” diye sormuş, Cebrail aleyhisselam: “Yağ ve balı karıştırıp yapılan helva” diye açıklamıştır. Resûlullah bu haber karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamıştır.” | FÂLÜZEC (BAL HELVASI) |
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam yün (elbise) giydi, yamalı papuç giydi.” Enes şunu da ilave etti: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam ‘beşi ‘ yemeği yedi ve sert elbise giydi.”
(Enes’in ravisi) Hasen’e soruldu: “Beşi’ dediğin yemek nedir?” O şu cevabı verdi: “Arpanın iri öğütülmüşüdür, ağızdaki lokmayı kişi, ancak bir yudum su ile yutabilirdi.” |
ARPA EKMEĞİ |
Atiyye İbnu Amir el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: “Selman radıyallahu anh, yemek yerken, biraz daha yemesi için ısrar edilince şöyle demişti: “(Yediğim miktar) bana yeter. Zira ben Aleyhissalatu vesselam’ı işittim. Buyurmuşlardı ki: “Dünyada insanların doyasıya en çok yiyeni, Kıyamet günü açlığı en uzun olacaktır.” | İKTİSATLI YEMEK |
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Her iştiha duyduğunu yemen israftandır.” | İKTİSATLI YEMEK |