hadis |
kaynak |
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Hediyeleşin, zira hediye, kalpteki kuşkuları giderir. Komşu kadın, komşusu kadından gelen (hediyeyi) hakir görmesin, bir koyun paçası olsa bile.” |
Tirmizi, Vela ve’l-Hibe 6, (2131). |
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hediyeyi kabul eder, ona karşılıkta bulunurdu.” | Buhari, Hibe 11; Ebu Davud, Buyû’ 87, (3536); Tirmizi, Birr 34, (1954). |
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Bana bir koyunun inciğe kadar ayağı hediye edilse kabul ederim, böyle bir yemeği yemeye çağırılsam icabet ederim. |
Tirmizi, Ahkam 10, (1338). |
Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Kisra Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a bazı şeyler hediye etti, Aleyhissalatu vesselam ondan bu hediyeleri kabul etti. Diğer krallar da ona hediyede bulundular, o da onlardan bunu kabul etti.” | Tirmizi, Siyer 23, (1576). |
İyaz İbnu Himar radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a bir hediyede bulunmuştum. Bana: “Müslüman mı oldun?” diye sordu.
“Hayır! dedim. “Ben müşriklerin hediyesini almaktan menolundum!” buyurdular (ve hediyemi almadılar).” |
Ebu Davud, Harac 35, (3057); Tirmizi, Siyer 24, (1577). |
Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Bir bedevi Resûlullah aleyhissalatu vesselam’a genç bir deve hediye etti. Resûlullah aleyhissalatu vesselam ona mukabil altı genç deve verdi. Bedevi, memnun kalmadı. Bu hal, Aleyhissalatu vesselam’a ulaştı. Allah’a hamd ü senadan sonra:
“Falan kimse bana bir deve hediye etti. Ben ona mukabil altı deve verdim. Buna rağmen memnun olmamış. (Allah’a) yemin olsun, (Şu günden sonra muhacirler), Kureyşliler, Ensariler, Sakitliler veya Devsliler dışında kimseden hediye almamaya azmettim” buyurdular.” |
Tirmizi, Menakıb, (3940, 3941); Ebu Davud, Buyü’ 82, (3537); Nesai, Umra 5, (6, 280). |
Ebu Ümame radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Kim bir kimse için şefaatçi olur, o da bu şefaatine karşı bir hediyede bulunursa hediyeyi kabul ettiği taktirde, riba kapılarından büyük bir kapıya girmiş olur.” |
Ebu Davud, Büyü’ 84, (3541). |
Ubade İbnu’s-Samit radıyallahu aanh anlatıyor: “Ben ehl-i Suffa’dan birkısım insanlara yazı ve Kur’an’ı öğretmiştim. Onlardan bir adam bana bir yay hediye etti. Ben de: “(Bu yay) benim için (büyük) bir mal değil, onunla Allah yolunda atış yaparım, gidip Resûlullah Aleyhissalatu vesselam’a soracağım” dedim. Gidip sordum:
“Ey Allah ‘ın Resûlü! dedim. Kendilerine yazı ve Kur’an öğrettiğim kimselerden biri bana bir yay hediye etti. Bu benim için bir mal da değil. Ben onunla Allah yolunda atış yaparım!” dedim. Aleyhissalatu vesselam bana: “Eğer ateşten bir takı takınmayı seversen kabul et!” diye cevap verdi.” |
Ebu Davud, Büyü’ 37, (3417). |
İbnu Abbas ve İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Bir kimse bir atiyyede bulunur veya bir hibede bulunursa, sonradan atiyye ve hibesinden rücü etmesi ona helal olmaz, sadece baba çocuğuna yaptığı bağıştan dönebilir.” |