hadis |
Konusu |
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Ey Ebu Hureyre, feraiz ilmini öğrenin ve öğretin. Çünkü o, ilmin yarısıdır. O unutulan bir ilimdir ve o ümmetimden çekip alınacak ilk ilimdir.” | FERAİZ (VARİSLERİN PAY HAKLARI) İLMİNE TEŞVİK |
İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir ceddeyi südüse (altıda bir’e) varis kıldı.” | CEDDE (BÜYÜKANNE)NİN PAYI |
Ömer İbnu’t-Hattab radıyallahu anh demiştir ki: “Üç mesele vardır ki, şayet Resûlullah aleyhissalatu vesselam onları açıklamış olsaydı bu benim yanımda, dünya ve dünyanın içindeki şeylerden daha hayırlı olacaktı: Kelale,faiz ve hilafet.” | KELÂLE |
Abdullah İbnu Amr anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Mekke’nin fethedildiği gün kalkıp şu beyanda bulundu: “Kadın kocasının diyetine ve malına varis olur. Erkek de karısının diyetine ve malına varis olur, yeter ki bunlar birbirlerini öldürmüş olmasınlar. Bunlardan biri diğerini taammüden öldürürse ne malına, ne de diyetine hiçbir surette varis olamaz. Bunlardan biri arkadaşını hataen öldürürse malına varis olur, diyetine varis olamaz.” | KÂTİLİN MİRASI |
Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Mulaane ayeti nazil olduğu zaman Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kendilerinden olmayan bir kimseyi (yalan beyanla) bir kavme dahil eden kadının, Allah’tan bekleyeceği hiçbir şeyi yoktur. Allah onu asla cennetine koymayacaktır. Kendinden olduğunu bile bile çocuğunu inkar eden erkeğe karşı Allah, (rahmetini) perdeleyecek ve onu, şahidler huzurunda rezil-rüsvay edecektir.” | ÇOCUĞUNU İNKÂR EDEN |
Amr İbnu Şu’ayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Bir kimsenin, bilmediği bir nesebi iddia etmesi veya iç yüzü meçhul olsa bile bir nesebi reddetmesi bir nankörlüktür.” | ÇOCUĞUNU İNKÂR EDEN |
Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam: “Nisbet edildiği babasının ölümünden sonra ilhak edilmesi istenen çocuk, (adamın sağlığında inkar etmemiş olması şartıyla) babası olduğu söylenen adamın ölümünden sonra mirasçılarının ilhak iddiasında bulundukları kimsedir.”
Ravi der ki: “Aleyhissalatu vesselam onun hakkında şu hükmü koydu: “Cinsi temasta bulunduğu sırada mülkiyetinde bulunan cariyeden doğan çocuk, bu çocuğun, o adamın çocuğu olduğunu iddia eden mirasçılara katılmış olur. Fakat mirasçıların yaptığı bu ilhak iddiasından önce (ölen adamın) mirasçılar arasında taksim edilmiş olan malından o ilhak edilen kimseye artık pay yoktur. (Şayet varsa) henüz taksim edilmemiş mirastan yetiştiği miktardan kendine hissesi vardır. Nisbet edildiği babası (hayatta iken) onu inkar etmiş (yani onun kendi çocuğu olmadığını söylemiş) olma halinde, artık (mirasçılar, ilhak iddiasında bulunsalar bile) o kimse mirasçılara katılmaz (ve adamın çocuğu sayılmaz). Eğer çocuk, adamın, cinsi temasta bulunduğu sırada) malik olmadığı bir cariyeden veya zina ettiği hür bir kadından olsa, (adamın mirasçıları ilhak iddiasında bulunsa bile) çocuk, adamın evladından sayılmaz ve çocuğa mirasçı olamaz; bu durumda kendisine nisbet edilen adam, çocuğun kendisinden olduğunu te’yid etse bile hüküm böyledir. Çünkü o, zina mahsulü bir çocuktur. Hür veya cariye olan annesinin mirasçılarına katılır.” |
ÇOCUK İDDİA ETME |
Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Cahiliye devrinde taksim edilmiş bir miras malı, o zamanki taksim üzere muteberdir. İslam dönemine intikal eden bir miras, artık İslam’a göre taksim edilecektir.” | MİRASLARIN TAKSİM ÇEŞİTLERİ |